Köy ile ilçe arasında taşımacılık yapan şoför kendisine yeni bir araba almaya karar verir. Aklına Peugeot yatar. Gider Peugeot minibüs alır. Yeni arabası ile yola çıkar. Köyden yolcuları alır yola çıkar. Minibüs gittikçe hızlanmaya başlar. Yolcular rahatsız olur bu kadar hızlı gitmesinden.
Yolculardan biri dayanamaz: “Kaptan yavaş kullansan şunu, Allah korusun çarpacaz biryerlere!” der.
Şoför konuşan adama şöyle yan bir bakış atar: “Sen Pejoyu biliyor musun?” der.
Yolcu: “Hayır!” der. Şoför: “O zaman sus lütfen” der ve devam eder. Minibüs gittikçe daha da hızlanır.
Başka bir yolcu daha dayanamaz ve: “Evladım ben hastayım, biraz yavaş sürsen!”
Şoför yine: “Sen Pejoyu biliyor musun?”
Yaşlı amca arabadan anlamaz, “Hayır!” der. “Bilmiyorsan o zaman lütfen sus amca” der şoför..
Orta tarafta oturan genç kadın seslenir: “Abi hamileyim! Çocuğumu düşüreceğim, biraz yavaş sür şu arabayı !!”
Şoför yine aynı soruyu tekrarlar: “Sen Pejoyu biliyor musun?”
Genç kadın: “Nereden bileyim ben” der. Şoförun cevabı hazırdır..
Gençlerden birisi dayanamaz: “Herkes yavaş git diyorsa yavaş git kardeşim, bizi öldürmek mi istiyorsun !!!”
Şoför heyecanlı bir şekilde gence bakar: “Sen Pejoyu biliyor musun?”
Genç sinirli bir şekilde: “Papağan gibi sabahtan beri aynı soru. Biliyorum ulan, ne olacak?” der.
Şoför: “Çabuk söyle, bu aracın freni nerede?”
Bizim köyde bir Pejo Mehmet vardı. Hep merak ederdim ona neden pejo lakabı takıldığını. Şimdi anlaşıldı. Adamın eski bir peugeot marka arabası vardı. Demek ondan pejo diyorlarmış 🙂