Tarihte acımasız ve zalimliği ile ün yapmış birçok hükümdar bulunmaktadır. Onlardan biri ise insan eti yiyen, Orta Afrika Cumhuriyeti hükümdarı olmuş Jean-Bédel Bokassa’dır. Askeri darbe ile iktidara gelen “yamyam” daha sonra muhalefetten en acımasız şekilde öç almıştır. Bokassanın ismiı Afrika halkında hala korku yaratıyor. Çünkü bu insan hakkında çok kötü efsaneler dolaşıyor.
Gençliğinde asker olan Jean-Bédel Bokassa, İkinci Dünya Savaşına Fransa yandan katılmıştır. O, daha sonra Orta Afrika’ya dönerek ülkeye başkanlık eden dayısını tahttan indirerek yeni yıl darbesinin teşebbüsçüsü oldu.
Bokassa aç gözlülüğü ve hırsı ile ünlüdür. O, kendisini Orta Afrika’nın ölmez hakimi ilan ederek, taç giyme törenine 20 milyon dolar harcıyor. Bu ise ülkenin yıllık bütçesinden birkaç kez çok yüksek bir rakam. Fakir ülkeyi yöneten başkan kendisine 2 tonluk altın taç yaptırmaktan da çekinmiyor.
İmparator çokeşliliği ile de ünlüydü. Onun 17 karısı ve resmi kayıtlı 77 çocuğu vardı. Çocukların eğitimi ile hemen hemen hiç ilgilenmiyordu. Tek yasak ettiği şey ise “şerbetli domuz eti” idi. Ona göre bu, insan etidir. Sebep ise çok basitti. O, düşünüyordu ki, insan eti tadan çocukları onu tahttan indirebilirler.
Bunun aksine düşmanlarının etinden yemek onun en sevdiği şeylerden biri idi. Gerçi bunu hayal etmek bile çok vahim. Ancak Bokassanın hasta fantezisi onun korkunç eğlenceler düzenlemeye zorluyordu. O, pirinç ve sebzelerle yapılmış düşmanlarının etleri ile akşam yemeyi yemeyi seviyordu. Zalimliğini kanıtlamak için imparator öldürdüğü kişinin etinden hazırlanmış sofraya o kişinin ailesini de davet ediyordu. Ayrıca Bokassa ona ziyarete gelen yabancı elçilerle de bu espriyi yapıyordu. O, yemek sırasında domuz etinden yapılmış yemeği insan eti gibi kaleme veriyordu.
Güzellik yarışması birincisini yedi
Hasta devlet başkanı hatta o kadar ileri gitti ki sevdiği kadınları bile yemek istiyordu. İmparatorun talimatı ile gerçekleştirilen orta Afrika’nın ilk güzellik yarışmasının birincisi de yarışmadan 24 saat sonra zalim hükümdarın akşam yemeği olmuştu…
Bokassanın hakimiyeti 1979 yılında askeri darbe ile devrildikten sonra sona eriyor. O, tüm suçlular gibi hakim karşısına çıkıyor. Ona karşı çok fazla dava açılıyor. O, toplu katliam, devletin malının zimmete geçirilmesiile suçlanıyor. Buzdolabında düşmanlarına ait bedenler bulunmasına rağmen, imparator bunu sadece ritüel amacıyla yaptığını söylüyor. Onun yamyamlığı ispatlanamıyor. Kral idama mahkum edilse de avukatlarının bir üst mahkemeye başvurusu ile cezası 22 yıllık hapis oluyor. Fakat genel aftan yararlanarak 1993 yılında özgürlüğe çıkıyor. Birkaç yıl sonra kalp krizinden ölüyor.
Bu nasıl bir caniliktir arkadaş ya. İnsan hiç bir başka insanı kestirip yer mi? Kesin bu adamda psikolojik hastalık vardır.
Zaten belli bir süre iktidarda kalan insanlarda psikolojik hastalık mutlaka oluyor. Kendilerini birşey zannetmeye başlıyorlar. Halkı küçümsüyor, ben olmasam bu halk yerle bir olur diye düşünmeye başlıyorlar.
Bir lider en fazla 8 yıl iktidarda kalabilmesi lazım. Ardından normal hayata dönmeli. Yoksa sapıtıyorlar.