İnsanlar teknoloji ile barışık ancak mutsuz. İşte bu mutsuzluk bir zaman sonra Hikikomori gibi kendini eve kapatma hastalığı olarak bizlere geri dönüyor.
Hikikomori hastalığı hakkında
Dünya teknolojik olarak çok hızlı bir değişim yaşıyor. Neredeyse her gün faklı markaların yeni ve bir üst teknoloji telefonları, tabletler, bilgisayarları, akıllı saatleri ve daha neler neler hayatımıza giriyor. Ve yine bu teknolojik aletlerimiz için yeni programlar, oyunlar, uygulamalar başımızı döndürüyor.
Buraya kadar her şey güzel. Ancak teknolojiye kendimizi bu kadar kaptırmamız bir başka açıdan insanlık için tehlike çanlarının çalmasına neden oluyor; içe kapanık nesiller. Ve malesef bu hızla yayılıyor.
Teknolojik açıdan dünyanın en gelişmiş ülkelerinden Japonya’da genç ve nisbeten orta nesiller artık kendilerini eve kapatmaya başlamış. Zaruri ihtiyaçlar dışında dışarı çıkmıyormuş. Ve işin ilginç yanı bu kişilerin büyük çoğunluğu eğitimli kişiler.
Hikikomori kelime anlamı nedir?
Kendini eve kapatma hastalığı için bir isim de bulunmuş: Hikikomori. Kelime anlamı itibariyle içeri çekilme, hapsedilmiş olma anlamlarına geliyor.
Hikikomori yani kendini eve hepsetmiş kişiler genelde vakitlerini evde oyun oynamak veya diğer teknolojik aletleri veya diğer deyimle oyuncakları ile geçiriyorlar.
Japonlar gerçekten çok farklı bir milletler. Kendini eve kapatmak nedir ya. İyi para kazanıyorlar, refah iyi. Ülke yönetimleri çok iyi. Diktatörler filan yönetmiyor. Bürokratlardan birisin bir yolsuzluğu ortaya çıktı mı çıkıp halkın önünde ağlayıp özür diliyor. Bizlerde hayatta olmayacak meziyetleri var.
Kendini eve kapatma hastalığı mıdır, Hikikomori dir nedir bu hiç yakışmadı Japonlara. Türkiye’de olsa olur ama burada da evde fazla kalamazlar. Birikim yok çünkü devamlı çalışmak gerek.
Sevda hanım o kadar güzel özetlemiş ki okurken duygulandım ağlıyorum 🙁