Dedemle aynı odayı paylaşıyoruz. Odamızda kalorifer yok, soba yok, ama sıcacık. Kışın soğuğundan eser
yok. Odamızı dedemin tatlı dili, güler yüzü ısıtıyor. Bu soğuk kış günlerinde dedemden her eve lazım.
Odada iki yatak yan yana uzanıyor. Akşam olup yatağa girince dedemle göz göze geliyoruz. Buz gibi yataklar ısınıveriyor. Dilin bağı çözülüyor, sözün kapısı açılıyor. Dedem anlatmaya başlayınca masallarla, kıssalarla çıkılan yol Efendimize [sallallahu aleyhi ve sellem] varıyor. Nasıl oluyor, anlamıyorum.
Tatlı bir uykuya dalıyorum. Bazı geceler renkli rüyalar görürüm.
Ansızın uyanırım. Uzun sürmez, hemen yeni bir rüyaya dalarım. Geçen gece billur sular akıyor, kana
kana içiyordum rüyamda. Uyandım ki gerçekten susamışım. Dilim damağıma yapışmış susuzluktan. Sürahiye uzandım, bardağı doldurdum. Bismillah! İçtim. Elhamdülillah! Sağa döndüm olmadı, sola döndüm olmadı.
Uyku sersemliğiyle odanın loş karanlığını süzdüm. Bir şeylerin eksik olduğunu seziyorum. Çıkaramıyorum. Kapının altından sızan ışık dedemin yatağını aydınlatıyor. Yatak boş. Dedem
yok. Tabi uyuyamam. Tuvalete kalkmıştır, şimdi gelir dedim. Bekledim, gelmedi. Kalkıp baksam iyi
olacak. Olacak da sıcak yatağın koynundan çıkmak kolay mı? Ah dede! Rahatsızlanmış olmasın! Belki de
babam doktora götürdü. Yorganı kaldırıp attım üstümden. Oda buz gibi. Gözlerimi ovuşturdum. Sessizlik.
Dolap, kitaplarım, oyuncaklarım, hatta terliklerim… Her şey mışıl mışıl uyuyor.
Kapının altından sızan ışık büyüdü. Terliklerimi giydim. Kapıyı usulca açıp ışığın peşine düştüm. Işık oturma odamızdan geliyor. Demek dedem yatakta üşümüş, sobanın yanına taşınmıştı.
Dedemi bulmanın sevinci beni de ısıttı. Hızlı adımlarla ışığa doğru yürüdüm. Kapıya gelince bir de ne göreyim? Sabah olmuş, dedem namaza durmuş. Peki, beni niye kaldırmamış? Biz sabah namazını her zaman beraber kılarız. Ya çok soğuk diye uyandırmadı ya da uyandıramadı. Rükûa gitti. Doğruldu. Secdelerini yapıp tahiyyata oturdu. Yanına varıp diz çöktüm. Bekledim. Selam verdi. Esselamu aleykum ve rahmetullah.
– Allah kabul etsin dedeciğim. Beni niye kaldırmadın namaza?
– Henüz sabah olmadı torunum, dedi.
– Yatsıyı kılmıştık ama, dedim.
– Bu gece namazı, teheccüt dedi. Peygamber Efendimizin [s.a.s.] sünnetlerinden. Hele biraz daha büyü! İnşallah o zaman beraber kalkarız, dedi. El açıp dua ettik. Bir an önce büyümek için yalvardım Allah’a. Âminle, ben ellerimi yüzüme götürdüm; dedem ellerini benim saçlarıma. Okşadı, öptü, kokladı.