Ülkede çok tanınan ve resimleri çok pahalı fiyata alıcı bulan ressam bir köye yerleşmiş orada yaşıyordu. Çok güzel resimler yapar ve çok pahalı fiyatlara satardı. Çok zengindi.
Köylüler ressamdan şikayet ediyorlar. Sen çok zenginsin ancak hiç köydeki fakir fukaraya yardım etmiyorsun. Fırıncının maddi durumu iyi olmasa da ücretsiz ekmek veriyor. Kasap ise bazı günler bedava et veriyor.
Ressam köylülere gülümsüyor. Herhangi bir şey söylemiyor.
Bundan sonra köylüler ressama karşı tavır alıyor. Kimse konuşmamaya başlıyor.
Bir gün ressam hastalanıyor ve birkaç hafta sonra ölüyor. Köylüler hiç ilgilenmiyorlar.
Ressamın ölümünden biraz zaman geçtikten sonra fırıncı verdiği ücretsiz ekmekleri, kasap ise eti durduruyor.
Köylüler sebebini soruyorlar. Cevapları şu oluyor “Ressam her ay başı bize para verirdi. Biz de bunun karşılığı fakirlere ücretsiz ekmek ve et verirdik”.
Bizim dinimizde ve kültürümüzde yapılan iyiliklerin karşılıksız olması kuraldır.
Ressam çok hayırserver ve köylülere yardım yapmış ancak yaptığı yardımların bilinmesini istememiş.
Buna karşılık köylüler hasta yatağındaki ressama karşılıksız yardım yapmayı reddetmişti.
Bu öyküyü beğendiyseniz dostlarınızla paylaşmayı unutmayın.